Paris’in merkezinde, evsiz bir sokak göstericisi olan Alex ile görme yetisini kaybetmekte olan Michèle’in kesişen yollarını anlatan, görsel açıdan büyüleyici ve duygu yüklü sadece bir aşk hikâyesi değil, aşkın ta kendisidir. İkilinin Pont-Neuf köprüsündeki tesadüfi buluşması, hayatlarına tutunmak için yaşadıkları zorlu mücadeleyi gözler önüne sererken, aynı zamanda şehrin romantik ve karanlık yanını ustaca ele alır..

Oyuncular

Önsöz

Yaşamın en uç noktalarında var olma çabasına dair güçlü bir metafor(eğretileme) gibi görünüyor.

Les Amants du Pont-Neuf

Aşkın; acı, kıskançlık, umut ve özgürlük arayışıyla harmanlandığı bir alan sunuyor. İki karakterin de kendi travmaları ve korkularıyla yüzleşirken birbirlerine bir sığınak olmaya çalışmalarını izlemek, aslında bir nevi “kırık kanatlar” la uçmayı denemek gibi. Filmin etkileyici yanı, aşkın her zaman en zarif veya en düzenli şekilde yaşanamayacağını, bazen deli dolu, bazen yıpratıcı ama sonunda hep “insana dair” olduğunu hissettirmesi. Tüm bunlar “Aşıklar Şehri” Paris’in büyülü atmosferiyle harmanlanınca da ortaya oldukça etkileyici bir sinema deneyimi çıktığı söylenebilir.

Filmi boş bir zihinle ve önyargılardan arınmış bir şekilde seyretmek, aydınlatma yaşatabilir. Ayrıca, ilk izlenim önemlidir fakat detaylar için tadına iyi varmak gerekir.


Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir